Göğüs Hastalıkları Nedir?

Tıpta ayrı bir anabilim dalı olan Göğüs Hastalıkları, başta akciğer olmak üzere tüm solunum yolunu etkileyen hastalıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenmektedir. Tıbbın bu alanını seçen hekimler Göğüs Hastalıkları Uzmanı olarak tanımlanmaktadır. Göğüs Hastalıkları Bölümü hekimleri, altı yıl tıp fakültesi eğitimi sonrasında dört yıl da Göğüs Hastalıkları Bölümü için uzmanlık eğitimi almaktadır. ABD’de ise iç hastalıkları lisans eğitimi sonrası yan dal eğitimi olarak solunum (pulmoner) ve yoğun bakım eğitimi verilmektedir. 

Akciğer ve solunum yolu ile ilgili ciddi rahatsızlıkları olanların, göğüs ağrısı ya da solunum ile ilgili şikâyeti olanların tanı ve tedavi için Göğüs Hastalıkları hekimlerine gitmeleri gerekmektedir. 

 

Göğüs Hastalıkları Hangi Hastalıklara Bakar?

Göğüs Hastalıkları Bölümü; pnömoni (zatürre), astım, bronşit, akciğer embolisi, alerjik hastalıklar, uyku sırasındaki solunum sıkıntıları, tüberküloz, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğer embolisi, akciğerin sönmesi,akciğer zarında sıvı birikmesi, akciğer kanseri, kronik öksürük ve sigara bağımlılığı ile buna bağlı olarak gelişen hastalıkların tanı, tedavi ve takibini yapmaktadır. Bu bölümler ayrıca sigaranın bırakılması için bilimsel yaklaşımlarla destek sunmaktadır. Göğüs Hastalıkları branşında multidisipliner yaklaşım çok önemlidir. Bu nedenle bu alanın uzman hekimleri, diğer branşlardaki uzman hekimlerle birlikte çalışır ve görüş alışverişinde bulunarak, gerektiğinde konsültasyon yaparak en doğru tedavi planlamasını oluşturur.

 

Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Tıbbın birçok alanında olduğu gibi Göğüs Hastalıkları alanında da teknolojik gelişmelere bağlı olarak günümüzde oldukça yüz güldürücü gelişmeler kaydedilmiştir. Özellikle Göğüs Hastalıkları’nın kapsamına giren solunum yolu hastalıklarıyla mücadelede erken ve doğru tanı en önemli eşiktir. Göğüs Hastalıkları Bölümlerinin alanına giren hastalıkların teşhisinde ileri radyolojik görüntüleme yöntemleri, BT taramaları, göğüs röntgenleri, bronkoskopi, laboratuvar testleri, solunum fonksiyon testi, difüzyon testi gibi birçok farklı ve gelişmiş teknikten yararlanılmaktadır. Ayrıca hastanın alerjiyle ilgili şikâyetleri varsa alerji testi, uyku sırasında sorun yaşıyorsa uyku testi yapılmaktadır. 

 

Academic Hospital Göğüs Hastalıkları Bölümü

Academic Hospital Göğüs Hastalıkları Bölümü’nde; akciğer hastalıklarıve göğüs duvarı hastalıklarının tanı ve tedavisi uygulanmaktadır. Bölümde invaziv ve noninvaziv mekanik ventilasyon, solunum fonksiyon testi ve difüzyon testi, polisomnografi, akciğer kanseri tanı ve tedavileri yapılmaktadır. Göğüs Hastalıkları Bölümü aynı zamanda hastanenin tam donanımlı Yoğun Bakım Servisi ve diğer tıbbi birimleriyle multidisipliner bir yaklaşımla hizmet sunmaktadır. 

 

Hangi Hastalıklar Tedavi Ediliyor?

Academic Hospital Göğüs Hastalıkları Bölümü’nde alanında uzman ve deneyimli hekimler ve tıbbi personelle birçok akciğer ve solunum yolu hastalığının tanı ve tedavisi yapılmaktadır. Bu hastalıklar şunlardır:

  • Nefes darlığı
  • Öksürük
  • Balgam çıkarma
  • Solunum yetmezliği
  • Akciğer kanseri
  • Uyku apnesi
  • Akciğer embolisi
  • Akciğer kanseri
  • Alerji
  • Bronşektazi
  • Uykuda solunum bozukluğu
  • CPAP ve BIPAP tedavisi
  • Akciğer fibrozu
  • Solunum fonksiyon testler


Sigarayı Bırakmanız İçin Yanınızdayız

Akciğer hastalıklarının birçoğunda en önemli risk etkeni sigara kullanımıdır. Göğüs Hastalıkları hekimlerinin en önemli misyonlarından biri de sigara ile mücadeledir.  Göğüs hastalıkları ile ilgili hastalıkların tanı ve tedavisini yapan hekimler, sigara bağımlılığı, sigaraya bağlı hastalıklar ve sigara bırakma yöntemleri hakkında da hastalarına destek olurlar. Academic Hospital Göğüs Hastalıkları Bölümü’nün çatısı altında hizmet veren Academic Hospital Sigara Bırakma Polikliniği’nde de sigarayı hayatından çıkarmak isteyenlere her türlü destek verilmektedir. Sigara Bırakma Polikliniği’nde, sigarayı bırakmak isteyen herkes için kişiye özel tedavi sağlanmakta ve sağlıklı bir nefes almak mümkün kılınmaktadır.Klinikte; tamamen bütüncül bir yaklaşımla, Psikiyatri Bölümü’nün ve uzman psikologların da desteğiyle birden fazla bölüm bir arada çalışarak hastalarauzun süreli bir destek sağlanmaktadır.

 

Detaylı Testler, Kişiye Özel Tedaviler

Academic Hospital Sigara Bırakma Polikliniği’ne başvuran kişilerin değerlendirme süreci, Anamnez (hasta öyküsü) alınmasıyla başlamaktadır. Özgeçmişleri, soy geçmişleri, alışkanlıkları, geçirdiği hastalıklar, ameliyatlar ve sürekli aldığı ilaçların belirlenmesi, fiziki muayene, kan basıncı, boy, kilo ölçümü, BMI hesabının yapılması, Fagerström nikotin bağımlılık testi ile bağımlılık düzeyinin belirlenmesi, karbonmonoksit monitörü ile solunum havasında karbon monoksit ve karbon hemoglobin düzeylerine bakılması işlemleri yapılmaktadır. Ayrıca CBC, total kolesterol düzeyi, HDL, LDL, Tg, AST, ALT, AKŞ, sedimantasyon, üre, kreatinin, solunum fonksiyon testi, EKG,PA Akciğer grafisi ve SFT tetkiklerinin yanı sıra Anksiyete Depresyon Ölçeği ile de komplike bir tedavi süreci yürütülmektedir.

 

Erken Teşhis Hayat Kurtarır

Birçok hastalıkta olduğu gibi akciğer ve solunum yolu hastalıklarında da erken teşhis hayat kurtarır. Academic Hospital Academic Hospital Göğüs Hastalıkları Bölümü’nün uzman ve deneyimli hekimleri de tedavi sürecinin zamanında başlatılması ve hastalığın kontrol altına alınabilmesi için erken teşhisin önemine dikkat çekmektedir. Bunun için de bazı belirtileri önemsemek, ihmal etmeden ve geç kalmadan zamanında bir Göğüs Hastalıkları uzmanına başvurmak, belli aralıklarla sağlık kontrollerini yaptırmak büyük önem taşımaktadır. 

 

Bu Şikâyetler Varsa Göğüs Hastalıkları’na Başvurun

  • Nefes darlığı
  • Hırıltılı nefes alma
  • Horlama
  • Öksürük
  • Balgam
  • Kan tükürme
  • Göğüs ve sırt ağrısı
  • İştahsızlık
  • Kilo kaybı
  • Hâlsizlik
  • Gece terlemeleri
  • Ateş

 

Solunum Fonksiyon Testi Nedir?

Akciğer hastalıklarının tanısında ilk ve en temel adım olan solunum fonksiyon testi, genel anlamda akciğerlerin kapasitesinin ölçümü olarak tanımlanabilir. Göğüs Hastalıkları Bölümü’ne gelen ve solunumla ilgili şikâyeti olan hastalara, hekimin öyküsünü ve şikâyetlerini dinlemesinin ardından solunum fonksiyon testleri uygulanmaktadır. Solunum fonksiyon testi ile hastalığın şiddeti, derecesi ve tedaviye nasıl yanıt alınacağı anlaşılmaktadır. Teknolojik gelişmelerin tıp bilimine sunduğu katkılar sayesinde günümüzde çok çeşitli solunum fonksiyon testi yöntemi bulunmaktadır. Yavaş vital kapasite testi, zorlu vital kapasite testi, difüzyon testi ve reversibilite testi en çok kullanılan solunum fonksiyon testleridir. 

 

Solunum Fonksiyon Testi Kimlere ve Hangi Durumlarda Yapılır?

  • Nefes darlığı problemi, hışırtılı solunum, öksürük, balgam çıkarma şikâyeti varsa 
  • Nefes almayı zorlaştıran hastalığın teşhisinin netleşmesi gerekiyorsa
  • Akciğer grafisinde normal dışı bulgular saptandıysa
  • Uzun süredir sigara içiyorsa
  • Genel anestezi altında ameliyat olacaksa
  • Akciğer ya da kalp ameliyatı olacaksa
  • Ameliyat için genel anestezi alacaksa
  • Spor yaparken sorun yaşıyorsa
  • Yoğun Bakım Bölümü’ne yatan hastaların takibinde
  • Uygulanan tedavinin sonuçlarının takip edilmesinde

 

SIK GÖRÜLEN GÖĞÜS HASTALIKLARI

Zatürre (Pnömoni):

Özellikle sonbahar ve kış aylarında görülen, çok ciddi bir enfeksiyon olan zatürre (pnömoni), akciğerlerin mikrobik iltihaplanması sonucu oluşmaktadır. Zatürre tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan hastalıklar arasındadır. Akciğer dokusunun iltihaplanması sonucu, bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalar yüzünden oluşan bu rahatsızlık, her yıl ülkemizde 12 bin civarı kişinin yaşamını kaybetmesine neden olmaktadır. Hastaneye ve yoğun bakıma yatışı gerektiren, ağır seyreden zatürre vakaları olabilmektedir. Zatürreden korunmak için iki çeşit aşı vardır. Biri ömür boyu etkilidir, diğerinin 5 yılda bir tekrar edilmesi gerekmektedir. 

KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı)

Yaşam kalitesine darbe vuran KOAH, bronşların ve hava keseciklerinin yapısının bozulmasıyla ortaya çıkmaktadır. Son derece sinsi ilerleyen bu kronik solunum yolu hastalığının en önemli nedeni sigaradır. Genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkmakta ve akciğer kapasitesinin büyük bir kısmının kaybedilmesine neden olmaktadır. Hastalar bir süre sonra günlük aktivitelerini bile yapamaz duruma gelmektedir. Hastalığın en önemli belirtileri öksürük, balgam ve nefes darlığı vardır.

Akciğer Kanseri:

Dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanser türlerinin başında gelmekte ve her geçen gün daha fazla yaygınlaşmaktadır. Akciğer kanseri, diğer kanser türlerine göre çok daha fazla ölüme neden olmaktadır. Hastalık, akciğer hücrelerinin kontrolsüz ve hızla çoğalması sonucu oluşmaktadır. Akciğer kanseri son derece sinsi ilerlemektedir; hastalara tanı konulduğunda yarısından fazlasında hastalık metastaz yapmış yani başka organlara yayılmış olmaktadır. Akciğer kanserinin en büyük nedeni sigara kullanımıdır. Sigara kullanımının azalması, erken tanı yöntemlerinin gelişmesi ve tedavideki (kemoterapi, ışın tedavisi, immunoterapi ile ameliyat yöntemleri) yenilikler, günümüzde akciğer kanserine bağlı ölümlerin sayısının düşmesini sağlamaktadır. Sigara içmiş 50 yaş üzeri kişiler risk grubudur. Bu kişilere her yıl düşük doz tomografi ile erken tanı ve tarama testi yapılması gerekmektedir.

Astım ve Alerji:

Hava yollarının tıkanıklığı ve aşırı hassasiyetiyle seyreden kronik bir hastalıktır. Ataklarla seyreden astımda yanlış ve yetersiz tedavi, ölüme dâhi yol açabilmektedir. Nüfusun yüzde 7-10’unu etkileyen bir hastalıktır. Ülkemizde 3,5 milyon astım hastasının olduğu bilinmektedir. Çocuklar ve genç erişkinlerde en sıklıkla görülen kronik hastalıktır. Çocuklarda ve gençlerde görülen astım çoğunlukla alerjik yatkınlığa bağlıdır; buna atopi denir. Alerjik rinit ve egzama da bu grup içindedir ve sıklıkla beraber görülebilir.

Uyku Apnesi:

Günümüzde görülme sıklığı artan, hayat kalitesini düşüren ve çok ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayan uyku apnesi, kısaca uykuda 10 saniyeyi aşan nefes durması olarak özetlenebilir. Uyku apnesi; uyku sırasında kişinin havayolunda çeşitli seviyelerde gelişen tıkanıklıklara bağlı ortaya çıkmaktadır. Başlıca belirtileri horlama ve gündüz aşırı uyku hâlidir. Uyku apnesi tedavi edilmediğinde hipertansiyon, felç, kalp yetmezliği, kalp krizi, pulmoner hipertansiyon, kalpte ritim bozuklukları ve uykuda ani ölüm gibi riskler oluşturmaktadır. Ayrıca uyku apnesi olan kişiler geceleri kaliteli uyuyamadığından sabah baş ağrısı, yaygın kas ağrıları, sürekli yorgunluk hâli, unutkanlık, dikkat dağınıklığı, sinirlilik, cinsel istekte azalma gibi sorunlar yaşayabilmektedir. Uyku apnesi nedeniyle tıbbi destek almak üzere hastanelere başvuran kişiler, bir gece uyku laboratuvarında kalırlar ve uzmanlar tarafından değerlendirmeleri yapılır. Uyku laboratuvarında bulunduğu sırada hastaya solunum eforu, hava akımı, elektrokardiyografi, elektroensefalografi, elektromiyografi, arousal ve oksijen satürasyonu gibi tetkik ve takipler yapılır. Eğer kişide uyku apnesi olduğuna dair kesin tanı konulursa kişiye özel tedavi planlanır. 

Akciğer Sönmesi (Pnömotoraks):

Akciğer zarları arasına bazı nedenlerden veya kendiliğinden hava dolması durumudur. Çok farklı nedenlerle meydana gelebilir: Başka bir hastalığa bağlı olarak gelişebilir, tıbbi bir müdahale sırasında ortaya çıkabilir bazen de sebepsiz yere oluşabilir. Tanıda geç kalınması durumunda ölüme dâhi neden olabilecek ciddi bir hastalıktır. Ani başlayan göğüs ağrısı ve nefes darlığı şikâyetleri ortaya çıktığında hiç vakit kaybetmeden mutlaka Acil Servis Bölümlerine başvurulması hayat kurtarıcı olur.

Akciğer embolisi (Pulmoner emboli):

Vücudun farklı bir bölümünden (genellikle bacak toplardamarı) akciğere pıhtı atması sonucu atar damarların aniden tıkanması olayıdır. Erken tanı konulmadığında ve tedavi edilmediğinde ciddi hasarlar bırakmanın yanı sıra ölüme dâhi neden olabilir. Çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı hissedilmesi durumunda mutlaka bir uzmana başvurmak gerekir.

Akciğer Fibrozisi (Akciğer Sertleşmesi):

Akciğerin süngerimsi ve esnek dokusunun kalınlaşması, sertleşmesi durumudur. Hastalıklı alanlar yara izini andıran bir görünüme dönüşür. Akciğer dokusundaki bu sertleşme ve yaralar, oksijenin akciğerden kana geçişini zorlaştırır. Bu da beyin, kalp ve diğer organları ihtiyaç duydukları oksijeni alamaz hâle getirir. Nedeni bilinmeyen bu hastalık, kişilerde solunum yetmezliğine zemin hazırlayarak hayati tehlikeye neden olabilir. 

Teşekkürler!

Talebiniz alınmıştır.
En kısa sürede sizinle iletişime geçilecektir.

Tamam

Hata!

Bir hata oluştu.
Lütfen bilgilerinizi kontrol edip formu göndermeyi tekrar deneyin.

Tamam