İçindekiler
  1. Varikosel Nedir?
  2. Varikoselin Testislerdeki Yayılımı
  3. Varikoselin Belirtileri Nelerdir?
  4. Varikosel Neden Olur?
  5. Varikosel Nasıl Teşhis Edilir?
  6. Varikosel Tedavisi Nasıl Olur?
  7. Varikosel Tedavi Edilmezse Ne Olur?
  8. Varikosel Daha Çok Kimlerde Görülür?

Varikosel Nedir?

Varikosel, özellikle yetişkin erkeklerde görülen, testislerdeki venöz (toplardamar) yapının anormal şekilde genişlemesi ile karakterize bir durumdur. Bu sağlık sorunu, testislerdeki damarların normal işlevini, yani kanı kalbe geri taşıyarak sperm üretimi ve gelişimi için ideal sıcaklığı koruma görevini bozabilir.

Varikoselin Testislerdeki Yayılımı

Varikosel, daha çok sol testiste olmakla birlikte her iki testiste veya çok nadiren yalnızca sağ testiste görülebilir.

Varikosel, %90 oranında sol testiste görülürken, %8-9 oranında her iki testiste birden yani bilateral olarak da ortaya çıkabilir. İki taraflı varikosel durumu "bilateral varikosel" olarak adlandırılır. Bu durum, sol testisin anatomik yapısı ve venöz drenaj özellikleri nedeniyle sol tarafta daha yaygın olsa da, bazı durumlarda her iki testisi de etkileyebilir. Bilateral varikosel, özellikle ileri vakalarda görülebilir ve tedavi gerektirebilir.

Varikoselin Belirtileri Nelerdir?

Özellikle uzun süre ayakta kalındığında veya fiziksel aktivite sonrasında artan ağrı, testislerde ağırlık hissi, şişlik ve belirgin damarlar, kısırlık (infertilite) sorunları ve nadirde olsa testislerde küçülme gibi belirtiler gösterir.

Varikosel Neden Olur?

Genellikle erkeklerde yaşla birlikte görülür ve genellikle sol testiste daha yaygındır. Ancak, varikoselin belirgin bir nedeni yoktur ve çoğu zaman genetik faktörler ve damar yapısındaki değişiklikler bu duruma yol açar.

Testislerdeki toplardamarlarda bulunan kapakçıklar, kanın geri akışını engellemekle görevlidir. Ancak bu kapakçıkların yetersizliği durumunda, kanın geri akışı sağlanamaz ve damarlarda birikme olur. Bu birikim, varikoselin en yaygın nedenlerinden biridir.

Aile geçmişinde varikosel öyküsü olan bireylerde bu duruma yakalanma riski daha yüksektir. Genetik yatkınlık, varikosel oluşumunda önemli bir rol oynayabilir.

Testislerin anatomik yapısındaki bazı anomaliler, damarların normal akışını bozarak varikosel oluşumuna neden olabilir.

Varikosel çoğu zaman belirgin bir sebep olmadan gelişir ve birçok durumda tedaviye ihtiyaç duyulmadan yönetilebilir. Ancak, ciddi belirtiler ya da üreme sorunları yaşanıyorsa, tıbbi müdahale gerekebilir.

Varikosel Nasıl Teşhis Edilir?

Varikosel teşhisi, genellikle fizik muayene ve skrotal doppler ultrasonografi ile konur. Ultrasonografi, damarların genişlemesini ve varikoselin derecesini belirlemeye yardımcı olur. İkinci ve üçüncü derece varikoseller, hastanın şikayetlerine göre tedavi edilebilir.

Varikosel Tedavisi Nasıl Olur?

Varikosel tedavisi, varikoselin derecesine, hastanın semptomlarına ve çocuk sahibi olma planlarına bağlı olarak değişir.

  1. Cerrahi Tedavi (Varikoselektomi): Bu ameliyat, genişlemiş venlerin bağlanması veya kesilmesi yoluyla gerçekleştirilir ve çeşitli cerrahi tekniklerle (açık cerrahi, mikroskobik cerrahi, laparoskopik cerrahi) uygulanabilir. Varikosel tedavisinde son yıllarda mikroskobik cerrahi yöntemi tercih edilmektedir.
  2. Embolizasyon: Bu minimal invaziv prosedürde, bir radyolog tarafından kateter aracılığıyla genişlemiş vene daraltıcı madde enjekte edilir.
  3. İlaç Tedavisi: Varikoselin tedavisinde ilaçlar genellikle ağrıyı hafifletmek veya semptomları yönetmek için kullanılır. Ancak varikoseli tamamen tedavi etmez; bu nedenle cerrahi müdahale gerekliliği doğabilir.
 

Varikosel Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Varikosel her zaman ciddi sağlık sorunlarına yol açmasa da, tedavi edilmediği takdirde;

Varikosel, sperm üretimi ve kalitesini olumsuz etkileyebilir, bu da kısırlık sorunlarına yol açabilir.

Uzun süre görevini yerine getiremeyen testislerin boyutunda küçülme meydana gelebilir. (Testis Atrofisi)

Bazı erkeklerde testis ve bacak içinde ağrı ve rahatsızlık hissi oluşabilir.

Varikosel Daha Çok Kimlerde Görülür?

Varikosel, genellikle ergenlik dönemi ve sonrasında ortaya çıkan bir rahatsızlık olup, en sık 15-25 yaş arası genç erkeklerde görülür.

Ailede varikosel veya başka damar hastalıkları geçmişi olan erkeklerde varikosel riski daha yüksektir.

Meslekleri gereği uzun süre ayakta duran kişilerde ve ağırlık kaldırma gibi yoğun fiziksel efor gerektiren sporlarla uğraşan erkeklerde varikosel gelişme olasılığı artar.

Obezite, genel sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratarak damar sağlığını bozabilir ve varikosel gelişimine zemin hazırlayabilir.

Kronik kabızlık da karın içi basıncın artmasına ve skrotumdaki damarlar üzerinde olumsuz etki yapmasına neden olabilir.

Varikosel tedavi seçenekleri ve iyileşme süreci kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu nedenle, bir üroloji uzmanına danışarak en uygun tedavi yöntemini belirlemek önemlidir.